ERASMUS+ DENEYİMİM VE DÜŞÜNCELERİM

Erasmus+ maceram herkesinki gibi sözlü mülakatla başlamıştı. İtiraf etmek gerekir ise heyecandan dizlerimin bağları çözülmüştü ve bu heyecanım beklediğim her saniye artmaya devam ediyordu. Çok şükür o heyecanlı dakikalar geride kalmıştı. Sırada mülakat sonuçları beklemek kalmıştı, sonuçlar az çok belli gibiydi ama insan ister istemez  bir şüphe içinde bekliyordu. Sonuçlar açıklandıktan sonra eğitimler 2017-2018 Eğitim Öğretim yılının 1.dönemin son haftası  başlamış ve bitmişti. Geri kalan bir iki ay kalmıştı o zaman zarfı içerisinde gerekli olan evrak işlerini halletmeye çalışıyorduk üç hafta kala bütün evrak işleri bitmiş gitmek için gün sayıyordum. O büyük gün geldiğinde hazırlık süreci içerisindeki bütün heyecanım itmişti. Almanya Dresden şehrine sonunda ayak basmıştık. Ertesi gün ilk eğitim günü günümüzdü. İlk gün benim için yolculuğun etkisiyle yorucu ama verimli geçmişti. Şehri keşfetmeye başladıkça yorgunluğum geçiyordu çünkü harika tarihi eserlerle kuşatılmış bir şehir içerisindeydim. Ne yazık ki mimarilerin çoğu restore edilmişti bunun sebebi de 2.Dünya Savaşı sırasında  SSCB ( Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği ) tarafından işgal edilmesi. Ama yinede şehir öyle bir yıkımdan sonra çok hızlı bir şekilde ayağa kalkmış. Bir gün yolunuz Dresden’e düşerse ne demek istediğimi anlayacaksınız. Benim özgün fikrime sorarsanız üç gruptan en şanslısı bizdik tabi bu benim şahsi fikrim. Neden böyle düşündüğümü soracak olursanız on dört gün süre içerisinde dört ülke ve beş şehir gezip görme şansımız oldu tabi bu şansıda saygı değer hocalarımız sayesinde elde edebildik. Praha,Vienna,Budapest ve Berlin gibi tarihi şehirleri görme fırsatımız oldu. Konudan biraz uzaklaştık,eğitimler verimli ve zevkli geçiyordu aynı zamanda bölümümüzle ( Yenilenebilir Enerji Teknolojisi ) alakalı elektrik santralleri gezme fırsatımız da oldu. Her günümüz dolu dolu da geçse vatan hasretti aile özlemi her gün yaşamıştım. On dört gün gözümü açıp kapayana kadar geçmiş geri dönme vaktimiz gelmişti, bir yandan evime dönme sevinci varken bir yandan da bu küçük Avrupa maceramız bittiği için üzüntü duyuyordum. Neyse ki hocalarımız sağ olsunlar bizim çok üzülmemize dayanamayıp bir kaç evrak işi ile özlemimizi giderdiler. Genel olarak önemli bulduğum ve anlatmak istediğim konulardan bahsettim,bütün on dört günü anlatmaya kalkarsam işin içinden çıkamam gibi geldi. Erasmus+ proje kapsamındaki süreç boyunca hissettiğim ve yaşadığım duyguları ve olayları anlatmaya çalıştım. Proje hakkında şahsi fikirlerimi okuduğunuz için teşekkür ederim…

Barbaros SÜLÜNHAT

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir